İnsanlar; doğarlar, büyürler ve bazen bilindik bazen de bilinmedik nedenlerden ötürü ölürler. İşte bu bilinmeyen nedenlerle hayata gözlerini yuman insan ölümlerinin altında yatan nedenleri araştırmak için Adli Tıp Kurumları oluşturulmuştur. Birçok nedenden dolayı meydana gelmiş olan yaralanma, öldürülme ya da ölüm olaylarının adli yönden aydınlatılması ve durumun üçüncü şahıslara karşı aydınlatılması ve bu kapsamda var olan hakların korunması için adli tıp organlarına gereksinim vardır. Bu işlerde görevlendirilen kişiler, eğitim almış ve branşının uzmanları olan insanlardır.

Meydana gelen olayların zorluk derecesine göre kendi başlarına ya da başka branş uzmanlarıyla beraber, durumu değerlendirerek adli tıp raporları hazırlarlar. Olayın niteliğine göre, rapor hazırlanırken sadece adli tıp uzmanları değil, diş hekimleri ya da pratisyen hekimlerin görüşleri de alınabilir. Adli tıp alanına giren işler sadece ölüm ve öldürme olaylarındaki muayene ve otopsi vazifeleri değildir. Ayrıca; mal ve hakkın kullanılması kudretinin tayini, evliliğin hükümsüzlüğü veya boşanma sebeplerinin araştırılması, hastalık ve yaralanmalarda çalışma durumunun azalma derecesi ile işten ayrı kalma müddetinin belirtilmesi, hukuki ehliyet ve ceza sorumluluğu hususlarının tayini ve ırza geçme gibi olaylarda gereken cevapların verilmesi de görevleri arasındadır.

Çok eski çağlardan bu yana hukuk ve ceza davalarında hep hekim yardımı alınmıştır. Şimdilerde Türkiye’de bulunan tıp ve hukuk fakültelerinde adli tıp dersleri verilmektedir. Sözlükteki anlamı ise; hekimliğin adalete yardım eden koludur.